Borçlardan nasıl kurtulurum? geciken ödemeler yüzünden geceleri uyuyamamaktan, sürekli huzursuz olmaktan ve kendini işe yaramaz, değersiz ve yetersiz hissetmekten kurtulma çareleri ve çözümleri nelerdir?
Bu içerik birine veya bir yere borçlu kalmaya dayanamayan, borçlandığında bunu sürekli kafaya takan veya “borç, namustur.” diyerek bütün hayatını borç ödemeye, borçlu kalmamaya adayan kişiler içindir.
Ekonomik koşulların kötüleşmesi, işsiz kalmak, işlerin azalması, masrafların artması ve ödeme gücünün azalması gibi bir çok sebep borçların azalması bir yana daha da çoğaltmasına ve belki de ödemesi çok güç duruma gelmesine sebep olur.
Borçlu Olmanın Getirdiği Çaresizlik Hissi
Borçluluğun getirdiği çaresizlik hissini ancak yine bir borçlu anlayabilir. Hani derler ya “damdan düşenin halini yine damdan düşen anlar.” diye…
Borçlu kişi için yeni bir sabaha sağlıkla uyanmak, hava durumunun güzelliği, gökyüzünün muhteşem maviliği, denizin saf berraklığının hiç bir anlam ifade etmemeye başlar. Çocuğunun gözlerindeki mutluluğu bile göremez, onunla doya doya vakit geçiremez, ailesinden ve sevdiklerinden bile kaçmak ister.
Alacaklılar tarafından taciz edilmek, icra/haciz bildirimleri almak, konut kirasını ödeyemez hale gelerek ev sahibi tarafından sıkıştırılmak ve bu sayılan durumlara ek olarak bir de destek görmenin aksine aile, akraba ve çevre baskısı da eşlik ederse, yaşanılan bütün olumsuzluklardan dolayı suçlu olmakla, sorumlu olmakla itham edilmek kişinin bütün gücünü yok etmektedir.
Borçların fazlalığı kişiyi adeta yaşayan bir ölüye dönerek sağlıklı düşünemez, sağlıklı kararlar veremez, hiç bir şeye odaklanamaz, geceleri uyuyamaz hale gelir. Her şeye ve herkese karşı inancını yitirmeye, hem ruh hem akıl hem de vücut sağlığını kaybetmeye başlar.
Çevreden Destek/Borç Bulamamak
Günümüzde arkadaşlarına, dostlarına veya akrabalarına derdini anlatmaya çalışanlara “-Halledersin sen koçum, sen nelerin altından kalktın bunun da altından kalkarsın. Borç yiğidin kamçısıdır, borçlanmadan hiç bir şeye sahip olunmuyor. Biz de zamanında ne borçlar ödedik.” der ve gider dert anlatılan kişi.
Kimsenin kimseyi önemsemediği, sadece kendini düşündüğü bu zamanda çevresinden destek bulabilen kişi çok şanslıdır. Eskiden böyle durumlarda eş, dost, akraba seferber olur ve kenardaki altın vb. birikimlerinden borç verilerek ekonomik güçlük yaşayan kişiye işlerini düzeltmesi için destek verilirdi.
“Nerede bende o şans!” diyorsanız eğer biraz borçların getirdiği zorluklar ve bunun çözümünden bahsedelim.
Borçlardan Kurtulmak İstiyor musun?
Konuya “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.” diyerek başlayalım. İstiklâl marşının “-Korkma!” diyerek başladığı bu topraklarda nice imkânsız denilen savaşların kazanıldığını, yapılamaz denilen nelerin yapıldığı tesadüf değildir.
Alanında çok başarılı olmuş insanlar da incelendiğinde bir çoğunun şu an hissettiğiniz çaresizlikten veya çok daha kötü yaşantılardan geçmiş olması da tesadüf değil.
Haydi şimdi bir çay koy, yeniden başlıyoruz... İnsan, doğası itibariyle yeterli motivasyon, yeterli enerji ve yeterli çabayla her sorunun üstesinden gelebilir.
Gezen tilki, yatan aslandan iyidir.
Çözüme ulaşmanın önündeki en büyük sorun borçlunun içinde bulunduğu ruh halidir. Yukarıda detaylı olarak bahsedilen, borçluluğun getirdiği çaresizlik hissi ve yaşanan çevre baskılarından dolayı sağlıklı düşünememe, çözüm üretememe ve tabiri yerindeyse “kılını kıpırdatmak içinden gelmiyor” olabilir.
Çözüm burada başlıyor. Hastalıkların olduğu kadar ekonomik zorluklar da hayatın bir gerçeğidir ve bazı hastalıklar hızlıca tedavi edilebilirken bazılarının tedavisi daha uzun sürebiliyor. Hastalıkların tedavisinde bile kişinin hayata bakış açısı, olumlu düşünmesi ve motivasyonu büyük önem arz ediyor. Düşenin dostu olmaz demeyin, çok iyi bir dostunuz var…
Andolsun, onların söylemekte olduklarına karşı Senin göğsünün daraldığını biliyoruz (ama sabret, Seni zafere ulaştıracağız).
Hicr Suresi 97. Ayet
Tek Başına Borçlardan Kurtulmanın Yolu
Borçlardan kurtulmanın yolu; Kim ne derse desin, şartlar ne olursa olsun “Ben bitti demeden bitmez!” diyebilmek, kendine güvenmek, odaklanmak ve inançtan geçiyor. Söylemesi kolay, yapması zor olsa da zihni bütün bu bulanıklıktan kurtarmadıkça bu krize çözüm üretmek zordur.
Neye odaklanılır ve sürekli ne düşünülürse kişinin önüne onun çıktığı, çıkacağı unutulmamalıdır. “Ben bittim, iflah olmam, battım vb.” cümleler yerine “Bunun da altından kalkacağım, eskisinden daha iyi olacağım, bu durumu da çözeceğim vb.” cümlelere yer verilmelidir.
Kendini iyi hissettiren şeyleri yapmalı ve mevcut yaşantının pozitif noktalarına odaklanılmalıdır. Uygun olan her türlü meditasyon uygulanmalı ve yalnızca olumlu duygular hissettiren kişilerle ilişkide olunmalıdır.
Her gün konuştuğunuz dilde edilecek dualar kendinize bir telkin ve güç kaynağı olacaktır. Bütün sorunları çözebilecek güce sahip olduğunu hatırlamalı ve tekrar güçlü bir şekilde ayağa kalkacağına inanç tam olmalı. (Biraz hırs, biraz intikam duygusu.)
Çevreden uzaklaşmak, yalnız kalmak iyi gelecekse bunu yapmalı ve baskı oluşturan her durumdan uzaklaşmalı veya görmezden gelinmelidir. Çevreden söylenenler veya kulağa gelen her söz bir kulaktan girip diğer kulaktan çıkmalı! (Zafer günü gelene kadar!)
Televizyon, gazete ve sosyal medya gibi moral bozabilecek, öfkelendirecek her şeyden uzaklaşılması gerektiği gibi dert anlatmaya gelen kişileri de dinlememek gerekiyor. Nazikçe o ortamdan uzaklaşılmalıdır. (fazladan yüke ihtiyaç yok.)
Alkol ve uyuşturucu madde kullanımından olabildiğince uzak durulmalıdır. Çünkü bu savaşta sağlıklı ve iyi çalışan bir zihne ihtiyaç olacak.
Ekonomik Sorunları Çözmeye Odaklanmak
Zihni arındırma ve sadece kendine odaklanmayı başarabilen kişinin ilk fark edeceği şey; dertlenerek ve üzüntüden uyuyamayarak geçirilen süreyi artık yeni fikirler bulmak ve çözüm üretmeye çalışarak geçirmeye başladığıdır. (Bu içeriği okuyor olmak bile…)
Sadece çözüme odaklanıldığında bulunabilecek basit bir fikir bile bütün borç sorunlarından kolayca sıyrılmayı sağlayabilir. Hem de umulmadık şekilde (“-Ben bunu neden daha önce düşünemedim!” denilebilecek) çözüme ulaşmak mümkündür.
“Her kriz kendi fırsatını yaratır.” sözünün temeli de bu inanca dayanmaktadır.
Çözümler herkesin kendi yaşantısına göre farklılık gösterecek olsa da :
- Fikir, tavsiye ve hatta maddi destek alınabilecek (ben neden bunu hiç düşünmemişim denilecek) bir kişinin akla gelmesi.
- Çözüme odaklı bir yaşam neticesinde çözümün bir anda ve hiç ihtimal verilmeyen bir yerden önüne çıkması. (Kul sıkışmadıkça Hızır yetişmez.)
- Elinizdeki varlık veya fırsatları iyi analiz ederek gelir getirebilir bir duruma çevirmek.
- Yapabileceklerin farkına vararak hızlı bir gelir getirmesi muhtemel iş fikirleri bulmak.
- Değişik formüllerle borçları düzenleme, erteleme fikirleri bulmak.
gibi listenin uzayabilmektedir. Sizler de bu konudaki yorum ve fikirlerinizi aşağıdaki “Yorum Yap” kısmından belirtebilirsiniz.